can sıkılınca ne olur

uzun zamandır yapmadıgım şeyleri düşündüm bol bol.gece uyuyamadıgım zamanlarda yapıyorum genelde bunu;sağa sola dönerken.
''Issız Adam'' dedi herkes misal.bense sadece müzikleriyle yetinen biri olarak filmi merak etmedim.
en son ne zaman sonuna kadar bir film izlediğimi de hatırlamıyorum doğrusu.
sığlaştıgımın habercisi olabilir mi bu?
idefixe ye ugramıyorum.
Küçük İskender'e dokunmuyorum.
şişeler,piller,boyalar,çikolata kağıtları ve hayattan saçılmış çeşit çeşit sayfa var başucumda.
gündüzleri uyumaktan nefret ediyorum artık evet.
bir şeyi çok yapmak istediğiniz vakit,ele geçirdikten kısa bir süre sonra ondan bıkarsınız.ben bunun canlı kanıtıyım.
sabah erkenden kalkıp,tüm günün kahrını çekmek bıktırmıştı beni.yoruyordu,karşı karşıya bıraktıgı şeyler acıtıyordu kimi zaman.sonra bi gece bi adamın gelmesini bekledim.
sonra ikinci gece.
üç
dört
...
derken gündüzleri özlemeye basladım.
bazen güneşin batışını dahi göremiyorum.
cok mu tembelim?
hayır.
kronik insomnia vakitlerim yaklasırken
geceleri uyumak istiyorum şimdilik.
gündüzleri belki sinemaya gitmek,ders çalısmak,istiklal'deki starbucks'a gidip insanları izlemek eğlenceli olabilir diye düşünüyorum.
bugun bir sürü blog okudum.
bi nevi e-günlük işte.
bundan önceki blogumda begendiğim yazılarımı almadan blogumu kapatısım beni hüzne bogdu açıkcası.
var mıdır acep ''ardından'' baslıklı yazılarımı alıp bilgisayarına kaydeden?
bana ulassa ne memnun olurum bilemezsiniz.
bunu okuyanın olup olmadıgından şüpheliyim gerçi..
george michael'in careless whisper şarkısını kimler sevişme fonu olarak kullanıyor?
cok uzun yıllar önce bi balıkçı varmış.karısı ve üç çocuguyla sakin bi sahil kasabasında yasamını sürdürürken,bir gün kasabaya altın arayan bir adamın yolu düşmüş..elinde haritayla kasabayı dolaşan adam balıkcının ilgisini çekmiş.
gerisini unuttum.
yatagıma gidip uyumayı deneyeceğim tekrardan.

0 yorum:

Yorum Gönder