Fonda çalan şarkı kolpa, o malum ayrılıklı olan işte. parmagımdaki yüzük yamuk, içim göt olmus halde oturuyorum bilgisayar basında. herşeyi kursagımda bırakıyor ya hayat, en cok ona içleniyorum. hiç oluyor en sonunda herşey, o kadar emek yağmalanıyormuş gibi hissettiriyor adama kendini.
dejavu oluyor sanki. ''ben bu sahneyi daha önce yasamıstım'' diye düşündürüyor önce; ölüm gibi.
bazı insanlara, bazı rastlantılara inanmasanız bile borclusunuzdur. bu borc ödenmek için dönüp dolasıp kapınızı çalacaktır elbet.
kapım tokmaklanarak çalındı. salıncagımın zinciri kopup boynuma dolandı. ipsiz sapsızlar girdi o kapıdan. ırzıma geçildi cümlelerle.
ikimiz için biriktirdiğim tüm güzel şeyleri harcadım ben o anda. sahnenin ortasında repliğini unutan oyuncuydum; sustum. alkış sesleri aramıyordum etrafımda, sadece gururlu bi perde indirsin yüzümü istiyordum. meğer perdelerin yüzsüzlüğüymüş bulandıran suyu.
aşağılık ve anlamsız da olsa nefes almak. sırf hesap sorabilmek için birşeye inanmak. belki bir rüyanın kapısı çatlayınca gerçekten uyandıgımızın farkına varırız. belki kese kagıtlarından cihangirde saraylar yapacagımız delilik haklı bir gururla dolar..; dolar da birbirimizi anlama sınırlarımızı yıkarız.
dünyanın en yalancı kadını olacağım artık. seni istemiyorum, beni it yerine koyan birinin saç teli bile huylandırıyor beni. bizi birbirimize düşman eden bizdik biliyor musun? nasıl çoğaldık böyle. ve nasıl azaldık birdenbire.
sahilini kaybetmiş bir kadın için en zorudur yazmak. geri dönmeyecek olanı bilirim, kahretsin ki senin vedan bu, o yuzden bu kadar kanlı. benimkisi sadece bir söz: hoscakal. sonraki paragrafı bilmiyorum.
tireyerek yaslanıyorum balkon demirlerine. özlediğim ne var, anımsamıyorum. boşa kürek çekmek gereksiz artık bulanık sularda.. iki yakası birleşmeyen bir aşk bu, şefkatin yok. bir mandalinayı seninle ısırmak için ne denli yalnız kaldık biliyorsun. bu şehirdeki en orospuyum ben, sen en şereflisin. ben buyum işte: en kuru veda, çıkılmayan yolculuk.
sonsöz: artık beni hiç bişey şaşırtamaz dediğim olmustu bazen. hiç birşey üzemez dediğim de.. çok büyük konusmusum. hayat, sözümü ve yalnızlıgımı kucaklayan kocaman kollarıyla hala tek şaşkınlıgım.. masallardaki gibi tıpkı. sonsuza dek yanımda kalacakmıs gibi. akıp giden hayallerimize bakıyorum. yanımda kulaklarıma gizlerini fısıldayan sesler birikiyor. yakısıklı oglum, en haylaz dostum, en sırılsıklamından aşığımdın sen benim. artık hiç bişeyimsin. öyle kal.
umaya teeşekkürler. affetsin.
0 yorum:
Yorum Gönder